Çoğumuz, bize yeterince iyi olmadığımızı söyleyen, hedeflerimize şüphe düşüren ve başarılarımızı baltalayan o rahatsız edici düşüncelere aşinayız. Sabah aynada kendimize ilk bakışımızda bu düşünceler bizi selamlamak için orada olabilir. 'Çok iticisin. Şişmansın. Ne salak. Sadece saçına, kalçana, beline vs. bak.'
Bu iç eleştirmen sizinle iş yerinde buluşabilir. 'Çok fazla baskı altındasın. Her şeyi asla bitiremeyeceksin. Kimse seni fark etmez bile. Sadece pes etmelisin.
En yakın ilişkilerinizi eleştirmek için bile orada. 'Seni gerçekten sevmiyor. Kimse seninle ilgilenemezdi. Asla sürmeyecek. Sadece savunmasız olma.'
Her insan bölünür; bir parçamız hedefe yönelik ve kendimize hakimken, diğer bir parçamız kendini eleştiren, kendini inkar eden ve hatta kendi kendini yok edendir. Bu 'anti-self', babamın psikoloğu ve yazar doktorunun 'karşıtı' olarak adlandırdığı olumsuz bir düşünce sürecini sürdürür.kritik iç ses.
Kritik İç Ses Üzerine Beyaz Tahta Videosu
Eleştirel iç ses, bize veya yakınlarımıza karşı incitici tutumlara tanık olduğumuz veya deneyimlediğimiz acı verici erken yaşam deneyimlerinden oluşur. Büyüdükçe, kendimize ve başkalarına yönelik bu yıkıcı düşünce modelini bilinçsizce benimser ve bütünleştiririz. Bu iç eleştirmeni tanımlamayı ve ondan ayrılmayı başaramadığımızda, davranışlarımızı etkilemesine ve hayatımızın yönünü şekillendirmesine izin veririz. Başarılarımızı veya ilişkilerimizi sabote edebilir, yaşamak istediğimiz hayatları yaşamamızı ve olmak istediğimiz insanlar olmamızı engelleyebilir. Peki bu iç sese nasıl meydan okuyabiliriz? Onun yorumunu nasıl tanıyabiliriz veayırt etmekdirektiflerinden mi?
Kritik İç Sesinizi Fethetmek için Dört Adım
Hepimizin bir iç eleştirmeni ya da 'eleştirel iç sesi' vardır. Bu 'sesi' kim olduğumuza ve nasıl davrandığımıza dair olumsuz bir iç yorum olarak deneyimliyoruz.
Ortak kritik iç sesler şunları içerir:
- 'Sen çirkinsin.'
- 'Çok aptalsın.'
- 'Şişmansın.'
- 'Seninle ilgili bir sorun var.'
- 'Diğer insanlardan farklısın.'
Eleştirel iç sesinizin size ne söylediğini belirlemeye çalışın. Bu düşünce sürecinin gerçek bakış açınızdan ayrı olduğunu kabul edin. Eleştirel iç sesinizin gerçekliğin bir yansıması olmadığını unutmayın. Kendi bakış açınız olarak içselleştirdiğiniz, size yönelik yıkıcı erken yaşam deneyimlerinden ve tutumlardan yola çıkarak benimsediğiniz bir bakış açısıdır.
Adım 2: İç Eleştirmeninizden AyrılınEleştirel iç sesinizden ayırt etmenize yardımcı olmanın bir yolu, bu düşünceleri ikinci tekil şahısta ('siz' ifadeleri olarak) yazmaktır. Örneğin, 'Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum' gibi bir düşünce. Asla başarılı olmayacağım', 'Hiçbir şeyi doğru alamıyorsun' şeklinde yazılmalıdır. Asla başarılı olamayacaksın.' Bu, bu düşünceleri gerçek ifadeler olarak değil, yabancı bir bakış açısı olarak görmenize yardımcı olacaktır. Bu iç düşmanın ne kadar düşmanca olabileceğine dikkat edin.
Adım 3: İç Eleştirmeninize Yanıt VerinKendinizle ilgili daha gerçekçi ve şefkatli bir değerlendirme yazarak iç eleştirmeninize yanıt verebilirsiniz. Bu yanıtları birinci tekil şahıs olarak yazın ('ben' ifadeleri olarak). 'Sen tam bir aptalsın' gibi bir düşünceye cevaben, 'Zaman zaman mücadele edebilirim ama birçok yönden akıllı ve yetkin biriyim' yazabilirsiniz. Bu alıştırma, sizi geliştirmek veya egonuzu güçlendirmek için değil, kendinize karşı daha nazik, daha dürüst bir tutum sergilemek içindir.
4. Adım: İçinizdeki Eleştirmene Göre Hareket Etmeyinİç eleştirmeninizin direktiflerine göre hareket etmemeyi unutmayın. Kendi bakış açınızı, kim olmak istediğinizi ve neyi başarmayı hedeflediğinizi temsil eden eylemlerde bulunun. Kritik iç sesiniz yükselebilir ve size sırada kalmanızı veya riske atmamanızı söyleyebilir. Ancak, bu yıkıcı düşünce sürecini tanımlayarak, ondan ayrılarak ve ona karşı hareket ederek, içsel eleştirmeniniz zayıflarken, siz güçleneceksiniz.